*16. yüzyıl öncesi 5 kızılcaobalı aile buraya göçerek köyü kurmuştur. [kaynak: Prof.Dr.Refet YİNANÇ, Yrd.Dç.Dr.Mesut ELİBÜYÜK, Maraş Tahrir Defteri, orijinal adı; Defter-i Mufassal-ı Liva-ı Maraş]


*Bölgeye ilk yerleşenler çevrede sık sık küp parçaları çıkması sonucu ''Küplüce'' adını verir ve zamanla değişerek köy ''Güblüce'' haline gelir.
*Yeraltından ve dağlarından çıkan kalıntılar,küpler,üzeri yazılı ve şekilli kaya parçaları,Asar Dağı'nın tepesinde bulunan yıkılmış kale; tarihte önemli bir yerleşim merkezi olduğunun kanıtıdır.
*Milli Mücadele Dönemi'nde Tahir Efendi önderliğinde Maraş bölgesi direnişine katılmıştır.
*İlerleyen yıllarda çoğalarak 150 haneye yaklaşmıştır ancak şimdilerde 20 hanelere kadar düşmüştür.
*1999 seçim döneminde iki milletvekili çıkarmıştır. (Prof.Dr.Mehmet KAYA[Milliyetçi Hareket Partisi],Avni DOĞAN[Fazilet Partisi]
*Daha sonra Avni DOĞAN Saadet Partisi, iki dönem de Adalet ve Kalkınma Partisi olmak üzere 3 dönem daha milletvekilliği yapmıştır.
*İlerleyen yıllarda çoğalarak 150 haneye yaklaşmıştır ancak şimdilerde 20 hanelere kadar düşmüştür.
*1999 seçim döneminde iki milletvekili çıkarmıştır. (Prof.Dr.Mehmet KAYA[Milliyetçi Hareket Partisi],Avni DOĞAN[Fazilet Partisi]
*Daha sonra Avni DOĞAN Saadet Partisi, iki dönem de Adalet ve Kalkınma Partisi olmak üzere 3 dönem daha milletvekilliği yapmıştır.
''Osmanlı döneminde yayınlanan Halep Vilayet Salnamesi, bölgenin ili, ilçesi ve köyleri ile halkının gelir kaynakları dahil akla gelebilecek genel durumunu günümüze yansıtan en güzel bir bilgi kaynağıdır.
Kahramanmaraş ili Elbistan ilçesi de bu kitapta yer almakta ve de genişçe anlatılmaktadır. Elbistan'a ait bölümü 1990'lı yıllarda Elbistanın Sesi Gazetesinde yayınlamıştım. Köylerin bir çoğu mevcut köylerdir. Ancak bazı köylere rastlanmamaktadır. Herhangi bir sebepten adı göçten olsa gerek silinmiş veya adı değişmiş olabileceği kanısındayız. Bu ayrı bir konu. Geçelim.
Bu kitapta yer alan köylerden birisi de Güblüce'dir. “Beşyüz Hâfız yetiştirdim” diyerek övünen merhum Hâfız Mehmet Boynueğri Hoca Efendinin köyüdür. Bu durumda; “bir ilim ve irfan yuvası” da denilir mi? denilmez mi? bunu yorumlayacak bilgiye ve kültüre sahip değilim. Cumhuriyet döneminde ilk, okul açılan köylerdendir. 1999 seçiminde iki milletvekili çıkartan köydür Güblüce. Bunlar; öğretmen Avni Doğan, Prof. Dr. Mehmet Kaya. Türkiye'de belki iki milletvekili çıkartan tek köy, belki de birkaç köyden biridir. “Burada bir manevi hava mı var acaba?” diyene de rastlandığı söylenir. Bunu bilemem, çünkü kültürüm buna müsait değil. Yorum yapmam da yanlış olur. Ben durumu yansıttım sadece.
Güblüce'nin kısa bir tarihçesinden bahsettikten sonra, sadede gelip Çapraz Memet'ten söz edeceğiz. Güblüce köyü, 16. yüz yıl (Maraş tahrir defteri 1563) öncesinde Elbistan ilçe merkezi Kızılcaoba mahallesinden beş ailenin naklen gelmesiyle kurulmuştur. 2001 yılında Yüzbeş yaşında vefat eden Şaban Doğan'ın babası Çapıt Ahmet'ten, köyün eski muhtarı Betteş Mamet namı ile anılan Mehmet Doğan'ın babası Hacı Betteş Efendiden, ayrıca aynı köyden olup halen Kahramanmaraş Karamanlı mahallesinde oturan emekli öğretmen, yazar Ömer Kaya'nın baba ve dedelerinden dinlediklerine göre, Güblüce köyünün kuruluşu şöyle seyreder:
Kızılcaoba mahallesi Kenanlar, (Göyahmetler de denilirmiş), Musa Edeler, Çapar Hasanlar, Manga Aliler ve Haliller gabilelerinden birer, yani beş kişi, bir güz mevsimi avlanmaya çıkmışlardır. Ketizmen üzerinden Belen tepesi ile doğu, batı ve çevresindeki dağ ve tepeler oldukça ormanlıktır. Ateş ettikleri bir ayı yaralı gider. Kan izini süre süre şimdiki Güblüce köyünün merkezine varırlar. İlk defa uğradıkları bir muhit, bir semt. Güzel de bir pınar. İzini sürüp geldikleri ayı da, oraya düşüp ölmüştür. Hava oldukça güneşli. Ayının derisini yüzerlerken bir meşveret yaparlar; “burası çok güzel bir yermiş. Söz birliği yapalım. Gelecek yaz geldiğinde buraya göçelim. Önce çadır kuralım. Daha sonra ev yapalım. Malcılık için fevkalâde… Olur mu? Olur” derler. Gerçekten yaz gelir gelmez beş aile Güblüce'ye göçüp çadırı kurarlar. Daha sonra ev yaparlar. Derken 40-50 yıl içinde evlenen çocuklarına ayrı ayrı ev yaparak büyük diyecek bir köy olur. En basit kazılarda bile, küp ve küp kırıntılarına rastlanması, bu yerin; medeni bir toplumu bağrında barındırdığını belgeliyor. Ancak tarihi hakkında kesin bir bilgi elde edemedik. Bulunan küp ve küp kırıntılarından esinlenerek olsa gerek bu yere Güblüce adının verildiğini sanıyoruz. Kurulduğundan sonraki yıllar her yıl genişleyerek 150 haneye yaklaşmıştır. Küçümsenmeyecek bir hane ve nüfus yoğunluğu. O, orada dursun.''
GELELİM TAHİR EFENDİYE ;
* Yukarıda da belirtildiği gibi Maraş'ın İtilaf Devletleri'ne karşı yaptığı direnişte çete reislerinden biriydi Tahir Efendi. Ruhu şad olsun...
*Tahir Efendi, zamanında İstanbuldan Elbistan Kızılcaoba'ya taşınan emekli paşa Ali Bey'in torunudur.
*Ali Paşa Kızılcaoba'ya taşındıktan sonra Güblüceliler büyük bir alim olduğunu öğrenirler, köylerinde imamlık yapmasını teklif ederler ve ikna ederler.
*Köy halkı daha sonra adını kısaltarak ''PAŞALİ'' koymuştur.
*Güblüce'nin ilim yuvası olması o tarihlerde başlamış ve yıllar boyu da sürmüştür.Kısacası Ali Paşa'nın Güblüce'ye taşınması her açıdan kilit rol oynamıştır.
Milli Mücadele Dönemi'ndeki Maraş Bölgesi Çete Reislerinin bir fotoğrafı, içerisinde büyük ihtimalle Tahir Efendi de var ama hangisi olduğunu bilemiyoruz.
*Tarih Araştırmacısı Adnan Güllü'nün Bizim Elbistan Gazetesinde yazmış olduğu ''12 Şubat ve Elbistan'' adlı yazısında şöyle geçmektedir;
''Arslan Bey(Toguzata),Hatıralarında Maraş kurtuluşunu anlatırken Elbistan'dan gelen kuvvetlerle ilgili teferruatlı bilgiler vermiştir.
'' Elbistanlı Çete Başları;
Fransız Kaynaklarında da Elbistan Çeteleri konusu ile ilgili bilgilere rastlamaktayız.Bu konu hakkındaki bilgi şudur: Maraş Savaşı'na katılan yedek subay Paul de Veou,La Passion de Cilicis” Kilikya Faciası 1919 – 1920 Siyasi ve Askeri Olaylar” isimli eserinde şöyle yazmaktadır:
“Elbistanlı çeteler durmadan nağra atıyorlardı. Bunları susturmak için 65 mm.’lik toplar kullandık. 77 Türk’ün savunduğu tepeyi ancak saat 10.00’da alabildik.” ''
Maraş'ın Kurtuluşuna değinen bir video
*Eğitimci yazar Osman Necati Erginöz, anılarını topladığı kitapta Elbistan'ın Milli Mücadele Dönemine değinmiştir.
*Elbistan'ın kurtulmasında önemli rol oynayan Elbistan'a Sivas'tan top gelmesi olayı bu anılarda mevcuttur.Bu olayı ''12 Şubat ve Elbistan'' yazısında da bulabilirsiniz.
*Bu gelen topun Cancık Cephesinde kullanıldığı söylenir.
*Topu Cancık cephesine ise normalde 8 gün süren yolu kısa bir yol bularak 5 günde ulaştırmışlardır.
*Bu kısayol Elbistan-Ketizmen(Taşburun)-Belen-Akpınar-Ekinözü-Sakaltutan-Anbar-Karanlıkdere(Karadere)-Hacınınoğlu-Paç-Ahırdağı geçidinden Maraş Güneyi'ne yönelen yol.
*Bu yol halen bölge köylüleri tarafından kullanılmaktadır.
Var olmak için yok olmaya karar veren,Maraş bize mezar olmadan düşmana gülizar olamaz diyen,vatanımız tek kişi kalana kadar düşmana teslim olunmayacaktır diyerek bağımsızlığımızı tekrar kazanan, kahramanlık ünvanını ve istiklal madalyasını bu şehre kazandıran bu yiğitlerden Allah razı olsun.. Mekanları Cennet olsun..
* Yukarıda da belirtildiği gibi Maraş'ın İtilaf Devletleri'ne karşı yaptığı direnişte çete reislerinden biriydi Tahir Efendi. Ruhu şad olsun...
*Tahir Efendi, zamanında İstanbuldan Elbistan Kızılcaoba'ya taşınan emekli paşa Ali Bey'in torunudur.
*Ali Paşa Kızılcaoba'ya taşındıktan sonra Güblüceliler büyük bir alim olduğunu öğrenirler, köylerinde imamlık yapmasını teklif ederler ve ikna ederler.
*Köy halkı daha sonra adını kısaltarak ''PAŞALİ'' koymuştur.
*Güblüce'nin ilim yuvası olması o tarihlerde başlamış ve yıllar boyu da sürmüştür.Kısacası Ali Paşa'nın Güblüce'ye taşınması her açıdan kilit rol oynamıştır.
Milli Mücadele Dönemi'ndeki Maraş Bölgesi Çete Reislerinin bir fotoğrafı, içerisinde büyük ihtimalle Tahir Efendi de var ama hangisi olduğunu bilemiyoruz.
*Tarih Araştırmacısı Adnan Güllü'nün Bizim Elbistan Gazetesinde yazmış olduğu ''12 Şubat ve Elbistan'' adlı yazısında şöyle geçmektedir;
''Arslan Bey(Toguzata),Hatıralarında Maraş kurtuluşunu anlatırken Elbistan'dan gelen kuvvetlerle ilgili teferruatlı bilgiler vermiştir.
'' Elbistanlı Çete Başları;
Nakipoğlu Muin Ağa,
Sinanoğlu Hamit Ağa,(Arslan Beyin Yeğenidir)
GÜBLÜCELİ TAHİR AĞA,
Ali Hafızoğlu Mehmet Pehlivan,
Fransız Kaynaklarında da Elbistan Çeteleri konusu ile ilgili bilgilere rastlamaktayız.Bu konu hakkındaki bilgi şudur: Maraş Savaşı'na katılan yedek subay Paul de Veou,La Passion de Cilicis” Kilikya Faciası 1919 – 1920 Siyasi ve Askeri Olaylar” isimli eserinde şöyle yazmaktadır:
“Elbistanlı çeteler durmadan nağra atıyorlardı. Bunları susturmak için 65 mm.’lik toplar kullandık. 77 Türk’ün savunduğu tepeyi ancak saat 10.00’da alabildik.” ''
*Eğitimci yazar Osman Necati Erginöz, anılarını topladığı kitapta Elbistan'ın Milli Mücadele Dönemine değinmiştir.
*Elbistan'ın kurtulmasında önemli rol oynayan Elbistan'a Sivas'tan top gelmesi olayı bu anılarda mevcuttur.Bu olayı ''12 Şubat ve Elbistan'' yazısında da bulabilirsiniz.
*Bu gelen topun Cancık Cephesinde kullanıldığı söylenir.
*Topu Cancık cephesine ise normalde 8 gün süren yolu kısa bir yol bularak 5 günde ulaştırmışlardır.
*Bu kısayol Elbistan-Ketizmen(Taşburun)-Belen-Akpınar-Ekinözü-Sakaltutan-Anbar-Karanlıkdere(Karadere)-Hacınınoğlu-Paç-Ahırdağı geçidinden Maraş Güneyi'ne yönelen yol.
*Bu yol halen bölge köylüleri tarafından kullanılmaktadır.
2) Maraş Tahrir Defteri (Defter-i Mufassal-ı Liva-ı Maraş)
kitabına ulaşmak için;http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=598955
3)12 Şubat ve Elbistan adlı yazıya ulaşmak için; http://www.bizimelbistangazetesi.com/yazar.asp?yaziID=13278
Vay köyüm vay tahir atam
YanıtlaSil